1940 sonrası Türk şiirinde ölüm
Özet
Cumhuriyet dönemi Türk şiiri, Tanzimat sonrasında oluşan yeni hayat algısının değiştirdiği ölüm temasına bazen geleneksel bazen modern bir tavırla yaklaşır. 1940 sonrasında bu algı, gelenekselden daha da uzaklaşır. Bu tema, yaşama isteği, ölümün yüceltilmesi, siyasal bir anlamla ölümün öne çıkarılışı, ironiyle ölüme bakış, serüvenin sonu olarak ölüm, uysal bir ölüm gibi yansıtmalarla büyük bir çeşitlilik gösterir. Şairlerin ölümü yücelttikleri kültür modernist bilinçle değişir. Hayatın anlamlarından biri olmaktan uzaklaşır. Ölüm bir son veya bir başka biçime dönüşme olur. Bu baskın anlayışın yanında eskiden gelen bakış yani kabullenme ve yüceltme az sayıda da olsa karşımıza çıkar. Bu eksende modern Türk şiiri, ölüm teması eşliğinde yeniden doğuşu değiştirir, varolma azabını artırır. Republican period Turkish poetry approaches the theme of death after the period of Tanzimat which developed a new way of understanding the world, sometimes in traditional way and sometimes in modern terms. This perception recedes from traditionalism after 1940. This theme of death shows many varieties in reflections such as the wish for living, urging it with a political meaning, explaining death ironically, death as the end of an adventure and meek death. The glorification of death by the culture of the poets changes through a modernist view. It re-cedes from being one of the meanings of life. Death is an end or turning into another form. Besides this dominant understanding the traditional view of acceptance or glorifying is rarely seen. Modern Turkish poetry in this respect changes rebirth with the help of death theme and decreases torment of existence.