Sternal wound types after median sternotomy and reconstruction using dead space-based approach
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccesshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc/3.0/us/Tarih
2024Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Background: This study aims to classify wound complications
after median sternotomy and provide an up-to-date reconstructive
algorithm for multidisciplinary use.
Methods: A total of 15 patients (9 males, 6 females;
mean age: 68±5 years; range, 60 to 75 years) who underwent
sternal reconstruction for wound complications following
median sternotomy between August 2020 and October 2023
were retrospectively analyzed. Wound complications requiring
reconstruction were classified into three categories based on
the extent of the dead space caused by sternal debridement.
Type 1, 2, and 3 wounds presented with only skin defects and an
intact sternum, with partial and total sternectomy, respectively.
The time to consultation for plastic surgery and the duration of
hospitalization were compared.
Results: Among the wounds, type 2 wounds were the most
common type seen in 11 patients. Two patients each had type 1 and
type 3 wounds. A superior epigastric artery perforator skin flap
was used for type 1 wounds. Bilateral pectoral and split pectoral
turnover muscle flaps from the side where the internal mammary
artery was intact were used for type 2 wounds. A rectus abdominis
muscle flap was used for type 3 wounds. Early consultation from
plastic surgery reduced the length of hospital stay.
Conclusion: For type 1 wounds, skin flaps ensured sufficient
coverage as they involved skin and subcutaneous fat, matching
the defect. However, sternal excision required muscle flaps to fill
the dead space, in which the vital organs were exposed Amaç: Bu çalışmada median sternotomi sonrasında yara
komplikasyonları sınıflandırıldı ve multidisipliner kullanım için
güncel bir rekonstrüktif algoritma sunuldu.
Çalışma planı: Ağustos 2020 - Ekim 2023 tarihleri arasında
median sternotomi sonrası yara komplikasyonları nedeniyle
sternal rekonstrüksiyon uygulanan 15 hasta (9 erkek, 6 kadın;
ort. yaş: 68±5 yıl; dağılım, 60-75 yıl) retrospektif olarak
incelendi. Rekonstrüksiyon gerektiren yara komplikasyonları
sternal debridmanın neden olduğu ölü boşluk hacmine göre
üç kategoride sınıflandırıldı. Tip 1 yaralarda yalnızca cilt
defektleri olup, sternum intaktı; tip 2 yaralarda parsiyel sternal
eksizyon ve tip 3 yaralarda total sternal eksizyon vardı. Plastik
cerrahiye konsültasyon zamanı ve hastanede kalış süresi de
karşılaştırıldı.
Bulgular: Yaralar arasında tip 2 yara 11 hastada en sık
görülen yara tipi idi. İki hastanın her birinde tip 1 ve tip 3
yaralar mevcuttu. Tip 1 yaralar için superior epigastrik arter
perforatör cilt flebi kullanıldı. Tip 2 yaralarda internal meme
arterinin intakt olduğu taraftan alınan bilateral pektoral ve
split pektoral turnover kas flepleri kullanıldı. Tip 3 yaralarda
rektus abdominis kas flebi kullanıldı. Plastik cerrahiye erken
konsültasyon, hastanede kalış süresini kısalttı.
Sonuç: Tip 1 yaralarda cilt flepleri defekti kapatarak cilt ve
subkutan yağı da içine alacak şekilde yeterli bir kapatma sağladı.
Ancak sternal eksizyonda yaşamsal organların
Kaynak
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular SurgeryCilt
32Sayı
3Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: