Zincirlemeli masalların tekerlemelerle olan yapısal benzerliği üzerine bir değerlendirme
Abstract
Zincirlemeli masallar; Stith Thompson’un masal tasnifinde, hayvan masalları, asıl halk masalları ve
güldürücü hikâyelerden sonra 2000-2399 numaralar arasında yer alan ve kendine has özellikleri olan anlatılardır. Zincirlemeli masallar hakkındaki çalışmalar oldukça az olup bu durumun zincirlemeli masal örneklerinin
diğer masallara nazaran daha az olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Ancak bu tarz masalların çok farklı
biçim ve içerikte çeşitli örneklerinin olmaması da bu konudaki çalışmaların azlığını açıklayan bir başka
sebeptir. Gelenekteki diğer masallarla mukayese edildiğinde zincirlemeli masallar, bir formüle dayanan
yapısal özellikleriyle dikkat çekmektedir. Bu formül, masaldaki olayların ve kişilerin zincirlemeli diyalog ve
tekrarlar neticesinde birbirine ulanmasıyla elde edilir. Bu tarz masallarda önemli olan içerik değil, olayların
aktarım biçimidir. Dolayısıyla zincirlemeli masallarda asıl olan anlatılan değil, anlatım biçimidir. Bu nedenle
zincirlemeli masal anlatıcısının dili kullanma becerisi ve hafızasının gücü önem arz eder. Herhangi bir fikri
ortaya koymak için değil, masal dinleyicisinin hafızasıyla dil ve ifade becerilerini geliştirmek için kurgulanan
zincirlemeli masallar, çocukların zihin gelişimini sağlamada, dil ve konuşma becerilerini geliştirmede etkili
olduğu gibi, yetişkinlerin hafıza güçlerini ve dil becerilerini ortaya koyma fonksiyonuna da sahiptir. İster
çocuk ister yetişkin olsun hem dinleyici hem de anlatıcı için zincirlemeli masalların en kapsamlı işlevi, eğlenme ve eğlendirme işlevidir. Bu tarz masalların yapısına bakıldığında olayların birbirine zincirleme bir
şekilde bağlandığı, diyaloglar hâlinde ilerlediği ve “tekrar” unsurunun ön planda olduğu görülmektedir. Bu
özellikleriyle zincirlemeli masallar, özellikle “sayışmaca” tarzındaki “tekerleme”lerle benzerlik göstermektedir. Zincirlemeli masalların sahip olduğu bu yapı, onu diğer masallardan ayırıcı bir özellik olup, bahsedilen
tekerlemelere yaklaştırmaktadır. Zira tekerlemelerde zincirlemeli masallarda olduğu gibi tekrar ve hafıza
unsurları önemlidir, ayrıca içerikten ziyade söyleniş tarzı dikkat çekmektedir. Sahip olduğu form nedeniyle
bahsi geçen tekerlemelere yaklaşan zincirlemeli masalların tekerleme değil de masal kategorisinde değerlendirilmesinin nedeni “bağlam”ıdır. Makalenin konusu, tekerlemeyle iç içelik arz eden, zincirlemeli masallar ve
bu masalların tekerlemelerle olan yapısal benzerliği üzerinedir. Makalenin amacı, Anadolu sahası Türk masallarında tespit edilen zincirlemeli masal metinlerinden yola çıkarak, bu masalların yapısal özelliklerini belirlemek ve tekerlemelerle olan yakınlığını ortaya koymaktır. Bunun için zincirlemeli masallarla tekerlemeler
“karşılaştırmalı metot” ile incelenmiş, ayrıca bu iki türün yapısal benzerliği ve icra ortamlarındaki fonksiyonları “işlevsel metot” kullanılarak değerlendirilmiştir. Zincirlemeli masallarla sayışmaca ve yanıltmaca tarzındaki tekerlemelerin sahip olduğu yapısal benzerliğin, bu iki tür arasında bir etkileşimin neticesi olabileceği
sonucuna varılmıştır. Bunda söz konusu iki türün bağlamları farklı da olsa, anlatıcı ve icra edicilerin geleneğin
bu farklı bağlamlarından ortak yapıları ve formülleri alarak farklı biçimlerde, yani zincirlemeli masal ya da
tekerleme olarak icra ettikleri düşüncesi etkili olmuştur. Makalede ele alınan tekerleme ve zincirlemeli masal
arasındaki bu ilişki, tekerlemenin bağımsız bir tür olmaktan ziyade başka tür veya bağlamlar içerisinde belli
bir işleve sahip bağımlı bir tür olduğunu zincirlemeli masallar üzerinden de göstermiştir. Formula tales are narratives with their own characteristics that are included in Stith Thompson's tale classification, after animal tales, real folk tales and humorous stories, between the numbers 2000-2399. When compared with other tales, studies on formula tales are very few. The reason for the limited studies on formula tales is that these tale examples are less than other tales. However, the lack of various examples of such tales in very different forms and contents is one of the reasons explaining the scarcity of studies on this subject. Formula tales attract attention with their structural features based on a formula when compared to other tales in the tradition. This formula is obtained by combining the events and persons of the fairy tale together with chain dialogue and repetitions. In such tales, what is important is not the content, but the way events are expressed. Therefore, the main thing in formula tales is not what is told, but the way of expression. Therefore, the ability of the formula tale teller to use language and the strength of his memory are important. Formula tales that are constructed not to reveal any idea, but to improve the memory, language and expression skills of the tale listener have the function of revealing the memory powers and language skills of adults, as well as being effective in providing the mental development, improving language and speaking skills of children. Whether it is a child or an adult, the most comprehensive function of formula tales for both the listener and the narrator is the fun and entertainment function. When formula tales are examined, it is revealed that they are structurally similar to rhymes, especially to children's rhymes. When we look at the structure of such fairy tales, it is seen that the events are connected to each other in a chain way, progress in the form of dialogues and the "repetition " element attracts attention. With these features, it is seen that the formula tales are similar to the "rhymes " in the "tongue twister or nursery rhyme " style. This structure of formula tales is a distinctive feature from other tales and brings it closer to the rhymes mentioned. Because, repetition and memory elements are important in rhymes, as in formula tales, and the way it is said attracts attention rather than its content. Context is the reason why formula tales that approach the aforementioned rhymes due to their form are evaluated in the category of tales, not rhymes. The subject of the article is the formula tales that are intertwined with rhymes and the structural similarity of these tales with rhymes. The aim of the article is to determine the structural features of these tales and to reveal their similarity with rhymes, based on the formula tale texts identified in the Anatolian Turkish tales. For this purpose, formula tales and rhymes were examined using the "comparative method ", and also the structural similarity of these two types and their functions in the performance environment were evaluated using the "functional method ". It is thought that the structural similarity of formula tales and nursery rhymes may be the result of an interaction between these two genres. Although the contexts of the two genres in question are different, the idea that narrators and performers take common structures and formulas from these different contexts of the tradition and perform them in different ways, that is, as a formula tale or rhyme, has been effective in reaching this conclusion.
This relationship between rhyme and formula tale discussed in the article showed through formula tales that rhyme is a dependent genre with a certain function in other genres or contexts rather than being an independent genre.