Organizasyonel stres kaynakları ve iş-yaşam dengesinin kadın mimarlar özelinde incelenmesi
Özet
Bireyin çalışma veya sosyal yaşamında karşılaştığı olay/durumlardan kaynaklanan bazı uyarıcılara
fiziksel ve psikolojik tepkisi olarak ortaya çıkan stres, çalışan ve çalışma ortamı sağlığının
korunmasında önemli risk faktörlerindendir. Birey üzerindeki etkisinin yanı sıra dolaylı olarak çalışma
ortamını da etkilemektedir. Stres insan odaklı yapısı dolayısıyla inşaat sektörü çalışanlarının da
sıklıkla yaşadığı bir durumdur. Stresin kontrol altına alınabilmesi için, stres kaynaklarını belirlenmesi
önceliklidir. Bu çalışmada; iş yaşamında karşılaşılan stres kaynakları, iş-yaşam dengesini bozan
olay/durumların etki düzeyleri ile demografik değişkenlere göre farklılıkları ve işten ayrılma niyeti
kadın mimarlar özelinde araştırılmıştır. Çalışmada, literatürden yararlanılarak anket formu
düzenlenmiştir. Veri toplama aracı olarak hazırlanan anket formunda yer alan soru/ifadelerde mimarlık
ofisi ve yüklenici/tedarikçi firmada çalışan kadın mimarların, stres kaynakları ve iş-yaşam dengesini
bozan olay/durumlardan etkilenme düzeylerini derecelendirmeleri istenmiştir. Anket çalışması 157
katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Kadın
mimarları; işin belli bir sürede bitirilme zorunluluğu, çalışma ortamının erkek egemen olması, uzun ve
düzensiz çalışma saatleri, aynı anda birden fazla kişiye karşı sorumlu olma, sektördeki kadına yönelik
önyargı, çalışma hayatında kadının kişisel sorumlulukları en yüksek düzeyde etkileyen stres
kaynakları olduğu bulgular arasındadır. Ayrıca elde edilen bulgular; kadın mimarların iş-yaşam
dengesi kurmakta orta düzeyde zorlandıklarını ve işten ayrılma niyetlerinin düşük düzeyde olduğunu
göstermektedir. Çalışma bulguları, uzun ve düzensiz çalışma saatleri, işin belli bir sürede bitirilme
zorunluluğu ve aynı anda birden fazla kişiye karşı sorumlu olma gibi inşaat sektörü ile karakterize
olmuş özelliklerin de kadın mimarlar üzerinde stres yarattığını göstermektedir. Stress, which emerges as a physical and psychological response to some stimulants arising from events or situations encountered in an individual’s work or social life, is one of the important risk factors in protecting employee health and work environment. Stress is an integral part of the construction sector employees. It affects not only human behavior and performance, but also the working environment. Therefore, stress is one of the issues that need to be controlled, which is a situation frequently experienced by the construction sector employees due to its human-oriented structure. The control of stress depends on the determination of stress sources. In this study, the effects of stresses on the working life and the effects of the events / situations that disrupt the work-life balance and their differences according to demographic variables were investigated in terms of female architects. In addition, female architects' intention to leave jobs were examined. The questionnaire was used as a data collection tool. The scale which was developed to determine the effect of stress sources of the participants was obtained by using the expressions used in the study. In addition, it can be effective in the stress levels of female architects; the necessity of finishing the work in a certain period of time, the working environment of male dominance, long working hours, irregular working hours, women bias in the sector, women's personal responsibilities in the work life, gender discrimination, women-specific health problems, human relations are intensively included in the scale of work format statements. Work-life balance scale and intention to leave scale were obtained by translating the scale used. In this study, long working hours are a more effective source of stress than irregular working hours. In addition, the study findings show that long working hours force more female architects working on the construction site. In addition, the study findings show that irregular working hours affect married women architects at a higher level than singles. Another finding is that genderdominated working environment, female prejudice in the sector, and gender-related factors, including women's personal responsibilities in working life, are highly effective stress factors on female architects.