C1-C2 Posterior segmental fixation for traumatic atlantoaxial instability
Özet
Cervical spinal trauma is one of the most frequent causes of disability. Upper cervical spinal trauma, caused by more than one mechanism, is a complex injury which may show various neurological statements. Atlantoaxial fractures are seen frequently after motor vehicle accidents and falls from height. Various treatment modalities defined in the upper cervical spine trauma and surgical treatment technique, so there is still unclear. Seven patients, six male and one female, were surgically treated for symptomatic atlantoaxial instability. The major cause of instability was; motor vehicle accident in six patients and falling from height in one patient. C1-C2 posterior fixation and posterolateral fusion was performed in 7 cases. The fusion and C1-C2 stability were achieved in all cases after 6 months. C1-C2 posterior fixation and fusion technique is a reliable and safe method to treat atlantoaxial instability when followed the given instruction by spinal surgeons. But, further prospective clinical studies will be needed to determine the effectiveness of this technique. Servikal travmalar sakat kalmanın en sık nedenlerinden biridir. Birden fazla mekanizmayla
oluşan üst servikal travma değişik nörolojik bozukluklar gösterebilen kompleks bir
yaralanmadır. Atlantoaksiyal kırıklar sıklıkla trafik kazlarından ve yüksekten düşmelerden
sonra görülür. Üst servikal travmalarda değişik tedavi modaliteleri ve cerrahi tedavi teknikleri
tanımlanmıştır fakat hala tedavi yöntemi karışıktır. Altı erkek bir bayan toplam 7 hasta
semptomatik atlantoaksiyal instabilite nedeniyle cerrahi olarak tedavi edildi. Altı hastada
atlantoaksiyal instabilite nedeni trafik kazası, bir hastada ise yüksekten düşmeydi. 7 hastada
C1-C2 posterior fiksasyon ve posterolateral füzyon yapıldı. 6 ay sonra tüm hastalarda C1-C2
stabilizasyon ve füzyon sağlandı. C1-C2 posterior fiksasyon ve füzyon tekniği, spinal
cerrahların verdiği açıklamalara uyulduğu sürece atlantoaksiyal instabiliteleri tedavi etmek
için emniyetli ve güvenli bir metottur. Bu tedavinin etkinliğini belirlemek için daha fazla
prospektif klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.