Safen ven greft tıkanıklığı nedeniyle ST yükselmeli miyokart enfarktüsü gelişen hastalarda primer perkütan koroner girişimin etkinliği ve sonuçları
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2010Yazar
Ergelen, MehmetUyarel, Hüseyin
Gül, Mehmet
Türer, Ayça
Yıldırım, Ersin
Bozbay, Mehmet
Demirci, Deniz
Ersan, Duygu
Türkkan, Ceyhan
Uluganyan, Mahmut
Tezel, Tuna
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Amaç: Safen ven greft (SVG) tıkanıklığına bağlı ST yükselmeli miyokart enfarktüsü (STYME) gelişen hastalarda, primer perkütan koroner girişimin (PKG) etkinliği ve sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: 2003-2009 yılları arasında, STYME nedeniyle primer PKG uygulanan ardışık 2646 hasta (ort. yaş 56.6 ±11.8) çalışmaya alındı. Hastaların tüm klinik ve anjiyografik verileri ve hastane içi ve uzun dönem (ortanca 22 ay) sonuçları geriye dönük olarak toplandı. Primer PKG’nin SVG’lere (n=21) ve doğal damarlara (n=2625) uygulanmasına göre hastalar iki gruba ayrıldı. Bulgular: Safen ven grefti tıkanıklığı olan grupta, doğal damarlara girişim yapılan gruba göre koroner baypas (%100 ve %2.3, p<0.001), geçirilmiş miyokart enfarktüsü (%52.4 ve %10.8, p<0.001) ve diabetes mellitus (%52.4 ve %25.1, p=0.002) öyküsü oranları daha yüksek, anteriyor miyokart enfarktüsü sıklığı daha düşük (%9.5 ve %49.3, p<0.001) bulundu. Tirofiban kullanımı (%71.4 ve %48.2, p=0.01) ve üç damar hastalığı (%81 ve %25.6, p<0.001) oranları SVG lezyonu olan grupta daha yüksekti. Doğal damarlarla kıyaslandığında, SVG lezyonlarında başarılı primer PKG oranı daha düşüktü (%61.9 ve %84.7, p=0.01). İki grup arasında hastane içi ve uzun dönem kardiyovasküler olay ve mortalite açısından anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Çokdeğişkenli regresyon analizinde primer PKG’nin SVG’ye uygulanması başarısız işlem için bağımsız bir belirleyici olarak bulundu (OO 6.76, %95 GA 2.05-22.21; p=0.002). Sonuç: Primer PKG’nin tıkalı SVG’lerdeki işlem başarısı doğal damarlara göre daha düşük olmasına karşın, bu durum STYME ile başvuran hastalarda girişim sonrası kardiyovasküler olay ve mortalite oranlarını olumsuz etkilememiştir. Objectives: We evaluated the efficacy and outcome of primary percutaneous coronary intervention (PCI) in patients with ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) due to saphenous vein graft (SVG) occlusion. Study design: We reviewed 2,646 consecutive patients (mean age 56.6±11.8 years) who underwent primary PCI for STEMI between 2003 and 2009. All clinical and angiographic data and in-hospital and long-term (median 22 months) outcomes were retrospectively collected. The patients were classified into two groups based on the lesions treated with primary PCI, i.e., native vessels (n=2,625) and SVG (n=21). Results: Compared to patients with occluded native vessels, patients with SVG occlusion had significantly higher rates of coronary bypass operation (100% vs. 2.3%, p<0.001), previous myocardial infarction (52.4% vs. 10.8%, p<0.001), and diabetes mellitus (52.4% vs. 25.1%, p=0.002), but lower frequency of anterior myocardial infarction (9.5% vs. 49.3%, p<0.001). Tirofiban use (71.4% vs. 48.2%, p=0.01) and three-vessel disease (81% vs. 25.6%, p<0.001) were significantly more common in the SVG group. The rate of successful primary PCI was lower in SVG occlusions compared to native vessels (61.9% vs. 84.7%, p=0.01). The two groups did not differ significantly with respect to in-hospital and long-term cardiovascular events and mortality (p>0.05). In multivariate logistic regression analysis, application of PCI to SVG was found to be an independent predictor for unsuccessful procedure (OR 6.76, 95% CI 2.05-22.21; p=0.002). Conclusion: Although the success rate of primary PCI in SVG lesions was lower compared to native vessels, this did not have an adverse effect on postprocedural cardiovascular events and mortality in patients presenting with STEMI.