Osmanlı son dönemi ile Cumhuriyet dönemini idrak etmiş Bursalı mutasavvıf mûsikîşinaslar
Özet
İslam medeniyetinin düşünce sisteminin önemli bir bölümünü de tasavvufi düşünce oluşturmaktadır. Hz. Paygamber’den sonraki süreçte diğer ilim ve sanat dallarında olduğu gibi tasavvufi sahada da tedrici bir gelişim yaşanmıştır. İlerleyen yüzyıllarda bu alandaki kurumsallaşma ile birlikte pek çok pek eser vücûda getirildiği gibi dergâh çevreleri sanatsal alanda da İslam kültürünü besleyen önemli birer merkez halini almıştır. Zira Anadolu’nun İslamlaşma sürecinden başlamak üzere Cumhuriyet’in Dönemi’nin ilk yıllarına kadar cami ve medreselerle birlikte dinî kültürü şekillendiren bu müesseseler aynı zamanda sanatsal açıdan da yüzyıllarca zengin bir birikimi bünyesinde barındırmıştır. İşte bunlardan biri de dinî mûsikî sahasıdır. Osmanlı’nın kuruşundan son dönemine kadar Bursa dergâh çevrelerinde yüzlerce mutasavvıf musikişinas yetişmiş olup bu zatların isimleri şehrin dinî ve ilmî kültürüne ışık tutan vefeyatnâmelerin mûsikîşinas gülbünlerinde zikredilmiştir. Başta kıraat, mevlid, mi’râciyye mersiyye, formlarında olmak üzere dinî mûsikînin her iki sahasında meşk silsilesiyle yetişen yektâ mûsikîşinasların bir bölümü de Osmanlı son dönemi ile Cumhuriyet Dönemi’ni idrak etmiş şahsiyetlerdir. Makalemizde dinî mûsikî kültürü bağlamında her iki dönem arasında birer köprü şahsiyet olan mutasavvıf musikişinaslardan Mehmed Şemseddin Ulusoy, Mehmed Ali Tokuş, Ahmet Hüsamettin Fındıkoğlu ve Ahmet Canip Özbayraktar’ın hayatları Cumhuriyet Dönemi Bursa dinî mûsikî kültürüne hizmetleri açısından ele alınacaktır. Sufi thought constitutes an important part of the thought system of Islamic civilization. In the process after the Prophet, there was a gradual development in the field of Sufism, as in other branches of science and art. In the following centuries, with the institutionalization in this area, the circles of the convent became important centers that nurtured the Islamic culture in the artistic field. As a result, together with mosques and madrasas, institutions have been effective in shaping the religious culture in the process starting from the Islamization process of Anatolia to the first years of the Republic Period. Dergâh circles have also embodied a rich artistic accumulation for centuries. The field of religious music is also included in this rich art accumulation. From the establishment of the Ottoman Empire to the last period, hundreds of Sufis and musicians were trained in Bursa convent circles. The names of these musicians are mentioned in the musical rosebuds of vefeyatnames, which shed light on the religious and scientific culture of the city. Some of the musicians who were trained in both fields of religious music, especially in the forms of qiraat, mawlid, mi'râciyye and elegy, are individuals who have comprehended the last period of the Ottoman Empire and the Republican Period. In our article, the lives of Sufi musicians Mehmed Şemseddin Ulusoy, Mehmed Ali Tokuş, Ahmet Hüsamettin Fındıkoğlu and Ahmet Canip Özbayraktar, who are a bridge between the two periods in the context of religious music culture, will be discussed in terms of their services to Bursa's religious music culture in the late Ottoman period and the Republican Era.
Sayı
15Bağlantı
https://doi.org/10.53112/tudear.1245564https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1189423
https://hdl.handle.net/20.500.12462/13996