Baudrillard bağlamında hiper-gerçeklik kuramının futbol izleyicileri üzerine etkisi
Özet
Bu makalenin amacı, öncelikle futbol izleyicilerinin statta futbol izlemek yerine televizyonları başında
hiper-gerçek bir izleme deneyimi yaşamalarının sebeplerini araştırmak ve futbol izlemenin hiper-gerçek
boyutunu hem kendi deneyimlerime dayanarak Balıkesirspor hem de Baudrillard üzerinden anlatarak
futbol izleyicileri üzerindeki etkilerini tartışmaktır. Bu makale iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde, futbol izleyicilerinin hiper-gerçekliği tercih etmelerinin sebepleri incelenmiştir. Bu incelemenin sonucunda dört madde öne çıkmıştır. Güvenlik,spiker, değişen gerçeğin heyecan verici yönü ve tekrar oynatmadır.Bunlar sırasıyla incelenmiş ve karşıt görüşü olarak stadyumdaki birliktelik ile beraber
tartışılmıştır. Bu makalenin ikinci bölümünün ilk kısmında Platon ve Baudrillard arasındaki benzerlikler ile gerçeklik ve simülasyon kuramı tartışılmaktadır. İkinci kısımda ise, futbol izleyicilerinin hiper
gerçekliğe geçişi bölümünde, hiper-gerçekliğin büyülü dünyası tartışılmaktadır. Hiper-gerçekliğin etkisi
bölümünde ise simülasyonun ortaya çıkarmak istediği şeyin, yani -mış gibi hissetmek duygusunun nasıl
ortaya çıktığı aktarılır. İzleyiciler artık gerçek ile gerçek olmayanı ayırmamaktadırlar. Çünkü gerçeklik
kalmamıştır, yeniden üretilmiştir. Sonuç bölümünde ise futbolun endüstriyelleşmeye, izleyicilerinin ise
tüketicilere nasıl dönüştükleri tartışılmıştır. The main aims of this article is to explore why football viewers choose to watch football on TV, as a
Baudrillardian hyper-reality experience, instead of watching it at stadium and to discuss the hyperreality aspect of watching football both from a Baudrillardian perspective and based on my own experience over Balıkesirspor. The article is based on two main parts. In the first part, the reasons why
football viewers prefer hyper-reality experience are discussed. This examination revealed four items.
Security, commentator, the excitement of changing reality and replay. These are examined respectively
and as a counter-argument discussed with the unity in the stadium. In the second part, which has two
subsections, firstly the similarities between Platon and Baudrillard are discussed in regards to the concepts of reality and simulation. Secondly, in the subsection of the transition of football viewers into
hyper-reality, the magical world of hyper-reality is discussed. In the subsection regarding the effects of
hyper-reality, how simulation tries to create the feeling of “as if” in us is explained. The viewers cannot
differentiate between what is real and what is not real. Because there is no reality left, it is reproduced.
Finally, in the conclusion, the processes of how football turns into a sector and how its viewers are
transformed into consumers are discussed.