The effect of distal ureteral stone size measurements on spontaneous passage
Abstract
Objective: To investigate the relationship of spontaneous ureteral stone passage with stone size (width-length) and area.
Materials and Methods: Patients who presented to the urology outpatient clinic with acute renal colic between January and December 2016 and were found to have a distal ureteral stone of 10 mm or smaller on unenhanced computed tomography (CT) were retrospectively evaluated. Using the CT images, the size of the stones was measured and the data of the patients were compared in terms of spontaneous passage status.
Results: A total of 245 patients were included in the study. The mean stone size on the axial plane and coronal plane was 4.72 +/- 1.55 mm and 4.75 +/- 1.84 mm, respectively and the spontaneous passage rate was 77.6%. In logistic regression analysis, the most important factor in predicting spontaneous passage was the stone size on coronal measurement (p=0.020). The spontaneous passage rate was 70.8% in cases where the stone size on the axial plane was the same as or larger than on the coronal plane, 56.2% when the size on the the coronal plane was 1 mm greater than on the axial plane, and 34.7% when the stone size on the the coronal plane was 2 mm or more than 2 mm greater than on the axial size. Chi-square analysis revealed that the difference between spontaneous passage rates was statistically significant (p=0.001).
Conclusion: When planning treatment for ureteral stones, the length of the stone in coronal measurement should be considered as a priority. It should be remembered that the probability of spontaneous passage is significantly low, especially if the length of the stone is 2 mm or more than 2 mm greater than its width. Amaç: Distal üreter taşlarının spontan pasajı ile taş boyut ölçümleri (en-boy) ve taş alanı arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2016 ile Aralık 2016 tarihleri arasında akut renal kolik ile üroloji polikliğine başvuran ve kontrastsız bilgisayarlı tomografide (BT) 10 mm ve daha küçük distal üreter taşı saptanan hastaların bilgileri retrospektif olarak değerlendirildi. BT görüntüleri kullanılarak taş boyutları hesaplanarak spontan pasaj durumuna göre hastaların verileri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya 245 hasta alındı. Hastaların aksiyal taş boyutu ortalaması 4,72±1,55 mm, koronal taş boyutu ortalaması 4,75±1,84 mm olarak ölçüldü. Hastaların en büyük taş boyutu ortalamaları ise 5,2±1,73 mm idi. Hastaların takiplerinde %77,6’sının (156) taşını düşürdüğü saptandı. Yapılan logistik regresyon analizinde spontan pasajı öngörmede en etkili faktörün taşın koronal ölçümünün olduğu saptanmıştır (p=0,020). Hastaların spontan pasaj oranları aksiyal boyutun koronal boyut ile aynı veya daha büyük olduğu durumlarda %70,8 olarak saptandı. Koronal boyut ile aksiyal boyuttan 1 mm daha büyük olduğu durumlarda spontan pasaj %56,2, 2 mm ve daha büyük olduğu durumlarda ise %34,7 olarak bulundu. Yapılan ki-kare analizinde spontan pasaj oranları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p=0,001). Sonuç: Üreter taşlarında tedavi planı yapılırken taşın koronal ölçümdeki boyu (uzunluğu) öncelikli olarak dikkate alınmalıdır. Özellikle taşı boyu eninden 2 mm ve daha fazla ise spontan pasaj olasığının ciddi oranda düşük olduğu akılda bulundurulmalıdır.