The influence of problems faced during internships on interns' views of their profession and their intention to work in the tourism industry
Özet
Problem Durumu Üniversite düzeyindeki turizm eğitiminin teorik ve uygulama gibi iki önemli ayağı bulunmaktadır. Bu araştırmanın problemi, turizm eğitiminin uygulama ayağının önemli bir bölümünü oluşturan stajlarda yaşanan sorunlar ve bu sorunların turizm mesleğine bakış açısına ve turizm sektöründe çalışma niyetine etkileridir. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı, üniversite düzeyinde turizm eğitimi alan öğrencilerin 60-120 gün arasında değişen zorunlu staj dönemlerinde yaşadıkları sorunları ortaya koymak ve bu sorunların turizm mesleğine bakışa ve turizm sektöründe çalışma niyetlerine olan etkilerini araştırmaktır. Araştırmanın Yöntemi Araştırma modelinin tüm boyutları için “kesinlikle katılmıyorum” dan başlayıp “kesinlikle katılıyorum” a doğru devam eden 5’li likert ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan 2 farklı ölçek grubu bulunmaktadır. Bu ölçekler, Pelit ve Güçer (2006)’in çalışmasından faydalanılarak geliştirilmiştir. Bu çalışmanın örneklemi olarak araştırmacıların ulaşım kolaylığı ve turizm eğitimi konusundaki köklü geçmişleri nedeniyle, Balıkesir Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu (BTİOYO) ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu (ÇTİOYO) öğrencileri seçilmiştir. Bu okullarda okuyan öğrencilerden ise, stajlarını tamamlama oranı yüksek olan ve staj yaptığı belirlenen 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden veriler toplanmıştır. Anket formunun geliştirilmesi aşamasında 2 aşamalı bir yol izlenmiştir. Birinci aşamada taslak anket formu, ön teste tabi tutulmuştur. Ön test BTİOYO Konaklama İşletmeciliği Bölümü 4. sınıfındaki 63 öğrenciyle yapılmıştır. Ön test sonucunda Cronbach’s Alfa katsayısının 0,70’in üzerinde olduğu belirlenmiştir. Bunun üzerine uygulama aşamasına geçilmiştir. Anket formları BTİOYO ve ÇTİOYO’da eğitimine devam eden 550 öğrencinin (3. ve 4. Sınıf) 330 ile elden dağıtılarak dolturtulabilmiştir. Verilerin analizinde iki aşamalı bir yaklaşım izlenmiştir. Öncelikle doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve örneklem yeterliliği değerlendirilmiştir. İkinci aşamada ise yapısal eşitlik modeli test edilmiş ve çok boyutlu modelin geçerli bir model olup olmadığı iyilik uyum değerleriyle analiz edilmiştir. Demografik değişkenlerin değerlendirilmesinde ise frekans ve yüzdelerden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulguları Staj sorunları ölçeği ve turizm mesleğine bakış ölçeği ilgili ölçme modelini tahmin edebilmek için öncelikle doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılması öngörülmüştür. Bunun için öncelikle çok değişkenli normallik varsayımı değerlendirilmiştir. Ancak bulgular, ölçme modeli ile ilgili çok değişkenli normallik varsayımının sağlanamadığını gösterdiğinden maksimum olabilirlik yöntemine göre analiz yapılmıştır. Bu yönteme göre yapılan değerlendirmede ölçme modelinin iyilik uyum değerleri: ki-kare/sd 4,85, RMSEA 0,10, NFI 0,878, CFI 0,899, GFI 0,934, AGFI 0,875, PNFI 0,596, IFI 0,900 ve RFI 0,820 olarak belirlenmiştir. İyilik uyum değerlerine bakıldığında modelin kabul edilebilir model olduğu görülmektedir. Iraksak ve yakınsaklık geçerliliği için Fornell ve Larcker (1981)’in önerdiği metodoloji kullanılmıştır. Buna göre, Tablo 1 ve Tablo 2’de görülmekte olan değerler ölçeklerin ıraksak ve yakınsak geçerlilikleri ile ilgili tüm koşulları sağladığı görülmektedir. Diğer yandan tüm faktörlere ait cronbach’s alfa değerlerinin 0.70 değerinden büyük olması ölçeklerin güvenilirliğini ortaya koymaktadır. Hipotezlerin test edilmesinde yapısal denklem modelleme tekniği kullanılmıştır. Hipotetik ilişkileri kapsayan yapısal modelin LISREL programı ile analizinden elde edilen değerler (X2/df: 4,85; GFI: 0.93, AGFI: 0.88; CFI: 0.90) modelin veriye uygunluğuna işaret etmektedir. Değişkenler arasındaki ilişkilere ait standardize edilmiş parametre tahminleri ve modelin değişkenlerdeki açıklayıcılık gücü Tablo 3’de toplulaştırılmıştır. Tablo 3’de de görüldüğü üzere mesleğe bakış açısı, sektörde çalışma niyetini pozitif yönde ve anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Bu noktadan hareketle H3 hipotezinin geçerliği kanıtlanmış bulunmaktadır. Staj sorunları ile sektörde çalışma niyeti arasında anlamlı ve negatif yönlü bir ilişki bulunduğuna dair H2 hipotezi ise reddedilmiştir. Staj sorunları ve mesleğe bakış açısı değişkenleri sektörde çalışma niyeti değişkenindeki varyansın %34,2’sini açıklayabilmektedir. Staj sorunları, mesleğe bakış açısını negatif yönde ve anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Ulaşılan bulgular H1 hipotezinin geçerli olduğunu ortaya koymaktadır. Staj sorunları değişkeni, mesleğe bakış açısı değişkenindeki varyansın %25,6’sını açıklayabilmektedir. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri Aday işgören olarak nitelendirilebilecek turizm eğitimi alan stajyer öğrencilerin stajlarda yaşadıkları sorunların temel olarak “sektörel bakış ile ilgili sorunlar”, “uygulama ile ilgili sorunlar”, “olanaklar ile ilgili sorunlar” ve “sistem ile ilgili sorunlar” alt başlıklarında değerlendirilebileceği ortaya çıkmıştır. Yaşanan sorunlara rağmen öğrencilerin staja bakışlarının olumlu olması ve stajın yararları konusunda öğrencilerin tamamına yakınının olumlu görüş bildirmesi dikkat çekici bir bulgudur. Bu sonuç, turizm eğitimi alan bilinçli bir kitlenin varlığını göstermektedir. Araştırma bulguları, stajın insan ilişkileri, koordinasyonlu çalışma ve mesleki açıdan kendine güven kazandırma konusunda önemli katkılarının bulunduğunu, yaşanan olumsuzlukların ise mesleğe ve turizm işletmelerine olan güveni azalttığını göstermektedir. Araştırma bulguları, staj sorunlarının mesleğe bakış açısını doğrudan etkilediğini ortaya koymuştur. Staj sorunları ile turizm sektöründe çalışma niyeti arasında doğrudan bir ilişki bulunamamıştır. Fakat staj sorunları, turizm sektöründe çalışma niyetini mesleğe bakış açısı üzerinden etkilemektedir. Dolayısıyla mesleğe bakış açısının, turizm sektöründe çalışma niyetini etkileyen önemli bir aracı değişken olduğu belirlenmiştir. Turizm işletmelerinin stajyer öğrencilere bakış açısıyla ilgili sorunların azaltılması için eğitim kurumları ile işbirliği yapılmalıdır. Turizm işletmelerinin yöneticilerinin staj yapan öğrencilerin eğitim kurumlarında uygulanan zorunlu staj nedeniyle işletmelerinde bulunduklarını ve bakış açılarının buna göre şekillendiğini bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle yöneticilerin, stajyer öğrencilere daha sıcak bir yaklaşım sergilemeleri daha olumlu sonuçlar doğuracak ve öğrencilerin işletmeleri benimsemesi kolaylaşacaktır. Stajın, edinilen teorik bilgilerin pekiştirilmesi açısından önemi unutulmamalı, turizm eğitimi veren üniversiteler ile turizm işletmeleri ortaklaşa müfredat geliştirmelidirler. Bunun yanında stajyer öğrencilere sağlanacak ekonomik hakların da garanti altına alınması önemlidir. Stajyer öğrencilerin yurt dışındaki örnekleri gibi işyerleri ile ilişkilerini yürütebilecek stajyerlik ajansları kurulabilir. Belli bölgelerde kurulan bu ajanslar, işyerleri ile stajyer öğrenciler konusunda köprü görevi üstlenebilir. Bu ajanslar aracılığıyla, sorun yaşanan işletmeler belirlenerek bu işletmelere stajyer gönderilmesi uygulamasına son verilebilir. Araştırma zaman ve maliyet açısından Balıkesir ve Çanakkale illerindeki Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu 3. ve 4.sınıf öğrencileriyle sınırlı tutulmuş ve araştırmadan elde edilen veriler bu şekilde sağlanmıştır. Bu araştırmanın katılımcılarının sayısındaki sınırlılıktan dolayı sonuç ve önerilerin sadece bu örneklem grubuna yönelik genellemesinin yapılması daha doğru olacaktır. Üniversitelerde turizm eğitimi alan öğrencilerin staj sorunları ile turizm mesleğine bakış ve turizm sektöründeki çalışma niyetleri arasındaki etkileşimler daha büyük çalışma gruplarıyla gerçekleştirilebilir ve çalışmanın genelleme düzeyi artırılabilir. Bununla birlikte staj yapmayan öğrencilerin mesleğe bakışı ve çalışma niyetleri ile staj yapan öğrencilerin karşılaştırılmasına yönelik yapılacak çalışmalarda yazına önemli katkılar sağlayabilir. Problem Statement: The problem of this research is identifying the difficulties that undergraduate students experience during their internships and assessing their future intention to work in the tourism industry. Purpose of Study: This research aims to identify the problems undergraduate students encounter as interns in tourism programs and to document their views on the tourism sector after their internships. The paper also focuses on whether the problems experienced during the internship program affect the students’ intention to work in the tourism business in the future. Methods: All research constructs were measured using multiple-item, five- point Likert scales. Third- and fourth-year undergraduate students from two different universities who had completed their internships were selected for the study Balikesir and Canakkale universities were selected by convenience sampling, and the surveys were conducted with 330 of the 550 available students. Findings and Results: Internship problems have four dimensions, though from a business perspective, the problems can also be viewed from two sub-dimensions. The findings of this study reveal that interns are given only very basic employee rights, that interns are viewed as cheap labor, and that the service business does not contribute to the professional development of interns. All these issues negatively influence interns' motivation. The results of Structural Equation Modeling (SEM) show that problems encountered during internships negatively affected the students' attitudes toward tourism-related jobs, which in turn undermined their intention to work in this business in the future. Conclusions and Recommendations: The findings of the study indicate that the problems faced during internships have implications both for universities and businesses. Contemporary internship practices necessitate reconsideration by universities. Moreover, the findings show that the business sector does not provide the necessary attention, compensation, and professional conditions to trainees. Collaboration with educational institutions is necessary in order to improve the relationship between interns and tourism enterprises. The managers of tourism enterprises should understand that the interns are required to be there by their schools and that their opinions are shaped by this fact. Consequently, the managers should adopt a more friendly approach to interns, which will yield more positive responses and make the students feel more comfortable in the work place. The study was limited to third and fourth year undergraduates from Schools of Tourism and Hotel Management in Balikesir and Çanakkale because of time and cost issues, which also influenced the data collection.