Çevre temelli kamu politikası oluşturmada çevre etiğinin rolü: Yaklaşımlar sorunlar ve çevre etiğinin geleceği
Özet
İnsanın kendisiyle, başkalarıyla ve doğayla zaman ve mekânsal uzamda doğrudan ve dolaylı biçimde nasıl ilişki kurduğuna odaklanan çevre felsefesi ve özellikle çevre etiği, Batı toplumlarının kimlik kriziyle bağlantılıdır. Söz konusu kimlik krizini aşma yolunda çevre etiği, “öteki” ile “kendi” arasında daha iyi bir ilişki kurmamıza rehberlik etmede önemli bir yere sahiptir. Kimlik krizinin aşılması noktasında çevreye dair etik meseleler, insanın ancak doğayla birlikte var olabile-ceği gerçeği ile birlikte çözüme yönelmektedir. Bu çerçevede farklı çevre etiği yak-laşımları, çevrenin anlaşılmasına yönelik farklı bakış açıları sunmaktadır. İnsan merkezli ya da çevre merkezli yaklaşımlar, insanlığın doğadaki yerinin radikal bir şekilde yeniden kavranmasına duyulan ihtiyacı savunmaktadır. Zira insan, dün-yadaki tek değer odağını oluşturmamaktadır (Guedes ve Bina, 2022: 371). İnsanların çevreyle olan ilişkilerinin ortaya çıkardığı etik sorunların incelen-mesinde önemli bir gelişme olarak 1970’li yıllarda ortaya çıkan çevre etiği kavra-mı, insan merkezli ve insan merkezli olmayan iddiaları incelemektedir. Etik soru-lar, ne yapmamız gerektiğiyle ilgili sorular olup, bu alandaki iddialar, tanımlayıcı veya tahmin edici olmaktan ziyade kural koyucu bir özellik taşımaktadır. Bu kural-cı iddialar, insanların eylemleri ve inançları hakkında tanımlayıcı iddialara veya tahmine dayalı iddialara indirgenememektedir. Zor da olsa elde etmeye çalışma-mız gereken davranışlar ve uygulamalar, normatif ve ilham verici olmakla birlikte tam da bu nedenle ampirik bilimlerin tek başına etik soruları cevaplamasının ve etik iddiaları haklı çıkarmasının yetersiz olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle çevre etiğinin merkezinde, insan olmayan çevrede nelerin değerli olduğunu belir-leme görevi yer almaktadır. Çevre unsurlarını nasıl ve neden değerli oldukları, müzakerelerde neden dikkate alınması gerektiği, ilkeler, eylemler, uygulamalar ve yasaların nasıl olması gerektiği, sürdürülebilir kaynak yönetimi, nüfus artışı ve kimyasal kirlenme gibi konular çevre etiğinin kapsamına giren konu başlıklarını oluşturmaktadır. Bu noktada, olanın yanı sıra neyin doğru ve iyi olduğu konusun-da en uygun ve verimli politikalar, çevre etiğinin merkezinde yer almaktadır (Palmer, McShane, Sandler, 2014: 419-420). Çalışmada, Çevre Etiği: Kavramsal Çerçeve başlığında, bu sahadaki İlk Ça-lışmalara, Kavramın Ortaya Çıkışı ve Ahlaki Bir Durum Olarak Çevre Etiği konula-rına açıklık getirilmektedir. Çevre Etiğine İlişkin Geleneksel Yaklaşımlar başlığın-da, Liberal Görüş/İnsan Merkezli Yaklaşım, Biyo Merkezcilik/Canlı Merkezli Yakla-şım, Ekolojik Görüş/Çevre Merkezli Yaklaşım ve Diğer Geleneksel Yaklaşımlar, Çevre Etiğine İlişkin Radikal Yaklaşımlar çerçevesinde ise farklı söylem ve çözüm-ler sunan Derin Ekoloji ve Ekofeminizm yaklaşımları incelenmektedir. Çevre Te-melli Kamu Politikaları ve Çevre Etiği kapsamında, Çevre Temelli Politika Oluş-turmada Karşılaşılan Sorunlar, Çevresel Politika Oluşturmada Çevre Etiğinin Rolü ve Çevre Etiğinin Geleceği alt başlıklarıyla çevreye dair önemli çıktı olan politika-lar konusunda değerlendirmeler yapılmaktadır.