Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorYoruldu, Mutlu
dc.date.accessioned2025-04-08T10:53:44Z
dc.date.available2025-04-08T10:53:44Z
dc.date.issued2020en_US
dc.identifier.isbn978-605-196-433-1
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12462/16569
dc.description.abstractÜniter devlet yapılarında kamu idaresi merkezi idare ve yerel idare olmak üzere iki ana grup altında teşkilatlanmaktadır. Kamu kesimini oluşturan her iki grubunda kanunlarla belirli mal ve hizmetleri üreterek topluma sunma yetki, görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. İlgili kanunlarla sınırları belirlenen ve çizilen mal ve hizmetleri toplumsal faydanın arttırılmasına yönelik olarak sunmaya çalışan kamusal birimler, bu faaliyetlerini gerçekleştirebilmek içim harcama yapmak zorundadırlar. Yerel yönetimlerin ana omurgasını oluşturan belediyelerin toplumsal hizmet ihtiyacı karşılayabilmek için üretmek ve sunmak zorunda oldukları mal ve hizmetler 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nda sayılmıştır. Kamusal mal ve hizmet sunumunda etkinlik gereği önemli yere sahip olan subsidiarite (yersellik) ilkesi gereği mali tevzin uygulamasına bağlı olarak merkezi idare ile belediyeler arasında belli esaslar çerçevesinde dağıtılan mal ve hizmetlerin etkin bir biçimde üretilebilmesi ve sunulabilmesi ve nihayetinde toplumsal refah artışının oluşabilmesi için bütçe dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yerel harcamaları karşılamak üzere uygun finansman kaynaklarının tahsis ve temin edilebilmesi kaynak dağılımında ve kullanımında etkinlik anlayışı açısından oldukça önemli olmaktadır. Belediyelerin yerel ihtiyaçları yerine getirebilmek için tahsil edebilecekleri gelirler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanunu’nda düzenlenmektedir. Buna göre belediyeler Emlâk Vergisi başta olmak üzere çeşitli vergiler, resimler, harçlar, harcama katılma payları, mülk ve teşebbüs gelirleri ve borçlanma dâhil pek çok finansman kaynağına sahip bulunmaktadırlar. Emlâk Vergisi uygulamasından tahsil edilen vergi gelirleri belediyelerin bütçe gelirleri içerisinde önemli bir paya sahiptir. Vergilendirmede etkinliğin sağlanması vergilendirmenin temel ilkelerine uygunluğun sağlanabilmesi yönünden önem arz etmektedir. Etkin bir vergi sisteminin uygulanabilirliğinin ve sürdürülebilirliğinin bir ekonomide var olması, ekonomik göstergelerin de optimal düzeyde oluşmasına katkı sağlayabilmektedir. Vergilendirmede etkinlik kavramı ise hem iktisadi açıdan hem de sosyal açıdan değerlendirilmelidir. Bir verginin etkin olup olmadığının tespiti salınan ve alınan verginin vergilendirmenin amaçlarına hizmet edip etmediğinin tespiti ile ölçülebilmektedir. Türkiye’de Emlâk Vergisi’ni tahsil etme yetkisi merkezi idare tarafından 1986 yılında belediyelere devredilmiştir. Emlâk Vergisinin vergilendirmenin etkinliği açısından irdelenmesi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherÇizgi Kitabevien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleBelediyelerin bütçe gelirlerinden olan emlâk vergisinin vergilendirmenin etkinliği açısından değerlendirilmesien_US
dc.typebookParten_US
dc.relation.journalMali ve Sosyal Yönleriyle Bütçe Üzerine Yazılaren_US
dc.contributor.departmentİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesien_US
dc.contributor.authorID0000-0002-1010-2938en_US
dc.identifier.startpage121en_US
dc.identifier.endpage135en_US
dc.relation.publicationcategoryKitap Bölümü - Ulusalen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster