Türkiye'de gastronomik hediyeleşme kültürü: Edirne örneği
Özet
Dilek Ful, “Yazıtlar Işığında Mysia Bölgesi Kültleri” adlı çalışmasında, ölümün evrensel niteliği, onun farklı açılardan ele alınıp incelenmesi, değerlendirilmesi ve yorumlanmasını da beraberinde getirdiğini ve eski zamanlardan beri, ruhların, ölüler ülkesinde yaşamlarını daha iyi devam ettirmeleri için mezarlara yiyecek-içecek ve hediyeler bırakıldığı bilgisini
paylaşmaktadır.
Bununla birlikte hediyeleşme ile ilgili birçok mitolojik anlatı bulunmaktadır. Mitolojide, yiyecekler ve içeceklerin yanı sıra bitkilerin ve ağaçların
hediyeleşmeye konu olduğu görülmektedir. Hera'nın Zeus'la evlenirken
düğün hediyesi olarak aldığı büyülü Elma meyvelerini, Batı kızlarının bahçesinde Nympha’lar (Nilüfer çiçekleri) ve bir ejderin koruduğu mitolojik
anlatılarda yer almaktadır.
Mitolojide, Prometheus’un ateşi hediye etmesi sayesinde insanlık, yeraltı
barınaklarından gün yüzüne çıkarak, rakamların bilimini ve yazıyı keşfeder. Hayvanları evcilleştirerek tarımı başlatır ve insan hayatını kurtarmak
için tıp bilimini kurduğunu anlatır. Yiyecekler; iletişim aracı, onur, şeref,
gurur, göç, barış ve savaşlara sebep olmakla birlikte, her şeyden önce yaratıcının insanlara vermiş olduğu bir hediyedir. Bu nedenledir ki, Osmanlı
İmparatorluğuna bir asra yakın başkentlik yapmış olan Edirne kentinin
8300 yıllık tarihi boyunca kentte iz bırakmış birçok medeniyete ait gastronomik kültür bulunmaktadır. Edirne iline ait hediyeleşmeye konu olan
yiyecek ve içecekler çalışmamızın ana konusunu oluşturmuştur.