Hidrojel ve Silikon Hidrojel Kontakt Lens Kullanımı ile Konjonktivadaki Koagülaz Negatif Stafilokok Popülasyonu ve Biyofilm Oluşturan Staphylococcus epidermidis Arasındaki İlişki
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2021Yazar
Torun, Müzeyyen MamalÇağatay, Penbe
İskeleli, Güzin
Midilli, Kenan
Kuşkucu, Mert Ahmet
Taner, Zeynep
Dalar, Zeynep Güngördü
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Amaç: Konjonktiva mikrobiyotasında kolonize olan en önemli bakteriler Staphylococcus epidermidis, difteroid çomaklar, Corynebacterium spp. ve Cutibacterium acnes’tir. Özellikle S. epidermidis’in biyofilm oluşturması kontakt lense bağlı enfeksiyonların gelişiminde önem taşımaktadır. Bu amaçla çalışmamızda, lens kullanmaya hazırlanan 140 hastanın (90 hidrojel, 50 silikon hidrojel), lens kullanımından önce ve sonra alınan konjonktiva sürüntülerinde biyofilm oluşturan S. epidermidis ve diğer koagülaz negatif stafilokok türlerinin varlığındaki değişimleri incelemeyi amaçladık. Yöntem: İzole edilen koagülaz negatif stafilokoklar standart klinik mikrobiyolojik yöntemlerle, S. epidermidis türleri API Staph ile tanımlandıktan sonra slime üretimleri; Kongo kırmızılı agar, standart tüp ve moleküler yöntemlerle belirlenmiştir. Bulgular: S. epidermidis, lens kullanım öncesi ve sonrası konjonktival mikrobiyotada en sık izole edilen tür olmuştur. Lens kullanım öncesi konjonktiva mikrobiyotasında slime üreten S. epidermidis oranları %45-50 iken, hidrojel kontakt lens kullanım sonrası %59, silikon hidrojel kontakt lens kullanım sonrası ise %70.2 olarak belirlenmiştir. Slime üretiminin araştırılması için, 161 S. epidermidis kökeninin Kongo Kırmızılı Agar besiyeri kullanılarak yapılan değerlendirmesinde 82’si (%50.9), standart tüp yöntemiyle 61’i (%37.8), moleküler yöntemlerle 91’i (%56.5) pozitif bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızın sonucu, lens kullanım öncesi ve sonrası bakteri oranlarında anlamlı değişimlerin olmadığı ama özellikle S. epidermidis gibi bakterilerin, slime üretimiyle kontakt lens faktörünü de kullanarak enfeksiyonlara zemin hazırlayabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca; moleküler yöntemlerin ve Kongo Kırmızılı Agar yönteminin, Standart Tüp yöntemine göre daha güvenilir olduğu belirlenmiştir
Cilt
51Sayı
4Bağlantı
https://doi.org/10.5222/TMCD.2021.86548https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/506706
https://hdl.handle.net/20.500.12462/14423
Koleksiyonlar
- TR Dizin-Makale Koleksiyonu [3387]