Kültür varlıklarının/mirasının korunmasında yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları
Özet
Kültür varlıkları, toplumların geçmiş deneyimleri hakkında bilgi veren birer tarihi vesika olarak, gelecek kuşakların geçmişe dair değerler konusunda bilgi sahibi olmalarına ve geleceği biçimlendirmelerine katkı sunmada önemli bir kaynaktır. Bu varlıkların/eserlerin korunması toplumun varlık nedeni olarak bir zorunluluktur (Göğebakan, 2018: 122). Dolayısıyla kültürel mirasın korunması ve sürekliliği; aynı zamanda sağlıklı bir toplumun var olabilmesinin gereklerinden birisidir. Zira kültürel mirasın varlığını sürdürmesi, kentsel tarih bilincini ayakta tutacak en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Türkiye’deki mevzuat incelendiğinde kentlerdeki tarihsel ve kültürel varlıkları koruma sorumluluğunun daha çok merkezi yönetime verildiği,ancak yerel yönetim reformları ile birlikte yerel yönetimlerin de sürece etkili aktörler olarak dâhil edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Kültürel mirasın korunmasında yönetişim anlayışı çerçevesinde hareket etme gayreti içinde olan yönetimler günümüz itibariyle kamunun yanında yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile sorumluluklarını paylaşmaya başlamıştır. Bu kapsamda başta belediyeler olmak üzere yerel yönetim birimleri gerek kentsel bilincin oluşturulmasında gerekse korumaya yönelik politikaların uygulanmasında sorumluluk ve yetki sahibi mekanizmalar olma özelliği kazanmıştır.