Modern düşünce akımları ve tasavvufî düşüncenin önemi
Abstract
Tasavvufta, insanın gerçek aşkı, Rabbine olan aşkıdır. Tasavvufî düşüncede in-sanın kendini sevmesi ve kendisine âşık olması anlamını taşıyan narsizm düşüncesi reddedilerek insanın Rabbine âşık olması öngörülür. Makalede hümanizm, pragmatizm, hedonizm gibi düşünce akımlarının çıkmazlarına karşılık tasavvufun öngördüğü düşünce sistemlerinin çözümler sunduğu ele alınmıştır. Mesela insan, hümanizmin dayattığı bencil ve ben merkezli bakış açısı yerine samimiyetle Rabbine bağlanma olan ihlâs anlayışıyla hayatını anlamlandırır. Pragmatist anlayış, aynı zamanda başarı odaklı bir felsefedir. Bu bağlamda tasavvuf, kişisel menfaate dayalı pragmatizm anlayışı yerine insanlara fedâkarlıkla yardımda bulunma ve kardeşinin iyiliğini kendi menfaatinin önüne geçirerek ona koşulsuz yardımda bulunma duygusunu esas alır. Hedonizm denilen ‘hazcılık’ anlayışı, insanın istek, ihtiyaç ve arzularından beslenir. Tasavvuf, nefis ve arzu merkezli zevkleri amaçlayan hedonizmin yerine ilahî heyecanları ve zevkleri esas alan vecd duygusunu ve Rabbin ikramlarından memnun olma olan kanaat anlayışını merkeze alır. Böylece bu makalede tasavvufî düşüncenin modern dönemin düşünce akımlarının içerisindeki sorunlara karşı çözüm ürettiği sonu-cuna varılmıştır.
Volume
35Issue
18URI
https://doi.org/10.5281/zenodo.7599349https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1159275
https://hdl.handle.net/20.500.12462/14118