Sürdürülebilir yapım için bina cephelerinde akıllı malzemelerin uygulanması

Abstract

Endüstri Devrimi ile başlayan Antroposen Çağı’nın temel problemi olarak karşımıza çıkan insan faaliyetlerinin doğal çevre üzerindeki olumsuz etkileri, nüfus artışı, enerji kaynaklarının tükenme tehlikesi ve dünya savaşları sonrası meydana gelen ekonomik krizler sonucu diğer tüm profesyonel alanlarda kendisine yer bulan sürdürülebilirlik kavramının mimarlık pratiğinde de yer bulması kaçınılmaz olmuştur. Temel odak noktası kullanıcı konforundan ödün vermemek ve gelecek nesillerin imkanlarını riske etmemek olan sürdürülebilir yapım anlayışında, çevresel, sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik sürdürülebilirlik kriterleri yapı tasarımında etkin rol oynamaya başlamıştır. Sürdürülebilirlik kavramı doğrultusunda mimarlık literatürüne dahil olan sürdürülebilir mimarlık anlayışıyla birlikte, stabil ve çevresel koşullarla mücadele eden yapım anlayışı yerini yapı yaşam döngüsü boyunca değişen kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilen ve çevresel uyaranlara yanıt verebilen yapım anlayışına bırakmıştır. Yapılarda enerji kayıp/kazançlarının en yoğun olduğu yapı elemanı olan cephe sistemleri de sürdürülebilir yapım anlayışıyla birlikte değişim ve gelişim göstermiştir. Teknolojik gelişmeler doğrultusunda mimarlık pratiğinde önemli gündem maddesi haline gelen akıllı bina sistemleri ve akıllı malzemeler aracılığıyla yapı cephelerinde sürdürülebilir tasarım uygulamaları artış göstermiştir. Tez çalışmasının amacı, mimarlık sektöründe sürdürülebilir yapım uygulamalarının, sürdürülebilir cephe tasarımlarının, akıllı bina sistemlerinin ve kullanılan akıllı malzemelerin önemini Türkiye’den ve dünyadan seçilen örnekler üzerinden inceleyerek tespit etmek ve insan neslinin sürdürülebilirliği açısından önemine vurgu yapmaktır.

The concept of sustainability is adapted to all professional fields by researchers as a response to the destructive effects of human activities on the natural environment. The population growth, the danger of energy resource depletion, and the economic recession seen after the world wars, which are the main problem of the Anthropocene Epoch that started with the Industrial Revolution, also have an inevitable place in architectural practice. Environmental, social, economic, cultural, and technological sustainability criteria have begun to play an active role in building design. These criteria create an understanding of sustainable construction focusing on compromising user comfort without risking the options of future generations. In line with the concept of sustainability, the term sustainable architecture has emerged in the architectural literature. Therefore, the means of stable construction that challenges the environmental conditions has left its place to the comprehension of construction that can meet the changing user needs and respond to environmental stimuli throughout the building life cycle. Facade systems, the building elements with the most energy loss/gain in buildings, have also changed and developed with the interpretation of sustainable construction. Sustainable design practices on building facades have increased through intelligent building systems and materials, which have become a significant agenda in architectural practice in line with technological developments. The thesis study aims to determine the importance of sustainable construction practices, sustainable facade designs, intelligent building systems, and intelligent materials used in the architectural sector by examining the examples selected from Turkey and the world and emphasizing their importance in terms of the sustainability of human generation.