Phlomis pungens var. hirta bitkisinin sitotoksik ve antigenotoksik etkilerinin bazı in vitro testlerle araştırılması
Citation
Korkmaz, Franziska Johanna Wild. Phlomis pungens var. hirta bitkisinin sitotoksik ve antigenotoksik etkilerinin bazı in vitro testlerle araştırılması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022.Abstract
Reaktif oksijen türleri ve vücudun doğal antioksidan kapasitesi arasındaki dengesizlikler hem sitotoksik hem de genotoksik hasarlara yol açmaktadır. Tıbbi bitkilerde fenolikler ve flavonoidler gibi antioksidan moleküllerin bol bulunması hücresel ve genomik hasardan kaynaklanan hastalıklarından korunmaya katkıda bulunabilmektedirler. Lamiaceae familyasına ait olan şifalı bitkiler antimikrobiyal, antienflamatuar ve antioksidasyon gibi önemli biyolojik aktivitelere sahiptirler. Bu çalışmada, Lamiaceae familyasının bir üyesi olan Phlomis pungens var. hirta bitkisinin antioksidan kapasitesi 1,1-difenil-2-pikrilhidrazil (DPPH), 2,2-azinobis (3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid) (ABTS) ve demir iyonu indirgeyici antioksidan güç (FRAP) yöntemleri ile belirlenmiştir. Daha sonra, Phlomis pungens var. hirta türünün su, metanol ve etanol ekstraktlarının insan lenfosit hücreleri üzerindeki sitotoksik etki MTS testi ile araştırılmıştır. Hidrojen peroksit (H2O2) ile indüklenmiş insan lenfosit hücreleri üzerindeki antigenotoksik etki ise mikronükleus
testi ile belirlenmiştir ve hücrelerde meydana gelen oksidatif DNA hasar miktarı 8-hidroksi-2’-deoksiguanozin (8-OHdG) ELISA yöntemi ile test edilmiştir. Ayrıca, Phlomis pungens var. hirta bitkisinin antibakteriyel aktivitesi ve hemouyumluluğu araştırılmıştır. Sonuç olarak, Phlomis pungens var. hirta bitkisinin metanol ekstraktı, su ve etanol ekstraktlarına göre en yüksek antioksidan ve metal şelatlama kapasitesi göstermiştir. Sitotoksisite testi, 24 ve 48 saatlik inkübasyon süreçlerinde özellikle metanol ve etanol ekstraktlarının artan konsantrasyonu ile insan lenfosit hücrelerin yaşamlılığının azalttığını
göstermiştir. Su, metanol ve etanol ekstraktlarının H2O2’in insan lenfosit hücrelerinde meydana getirdiği DNA hasarı üzerinde antigenotoksik etkiye sahip olduğunu gözlemlenmiştir. Ayrıca, hücrelerde meydana gelen oksidatif DNA hasar miktarının bitki ekstraktları ile inkübasyon sonrasında azaldığını tespit edilmiştir. Phlomis pungens var. hirta bitkisinin gram negatif bakteri türü olan Aeromonas spp.’e karşı en yüksek antibakteriyel aktiviteye sahip olduğu ve hemouyumlu bir bitki olduğu gözlemlenmiştir. The imbalance between reactive oxygen species and the body's natural antioxidant capacity causes both cytotoxic and genotoxic damage. The abundance of antioxidant molecules such as phenolics and flavonoids in medicinal plants may contribute to the protection of diseases caused by cellular and genomic damage. In this study, the antioxidant capacity of Phlomis pungens var. hirta, a member of the Lamiaceae family, was determined by 1,1-diphenyl-2-picrylhydrazyl (DPPH), 2,2-azinobis-(3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonate) (ABTS) and ferric reducing antioxidant power (FRAP) methods. The cytotoxic effects of water, methanol and ethanol extracts of Phlomis pungens var. hirta on human lymphocyte cells were investigated by the MTS test. The antigenotoxic effect on human lymphocyte
cells induced by H2O2 was determined by the micronucleus test and the amount of oxidative DNA damage in the cells was tested by the 8-hydroxy-2'-deoxyguanosine (8-OHdG) ELISA method. Also, the antibacterial activity and hemocompatibility were investigated. Methanol extract showed the highest antioxidant and metal chelating capacity compared to water and ethanol extracts. The cytotoxicity test showed that the viability of human lymphocyte cells decreased especially with the increasing concentration of methanol and ethanol extracts during the 24 and 48-hours incubation periods. It has been determined that water, methanol and ethanol extracts have antigenotoxic effects on DNA damage caused by H2O2 in human lymphocyte cells. In addition, it was determined that the amount of
oxidative DNA damage in cells decreased after incubation with the extracts. It has been observed that the plant is hemocompatible and has the highest antibacterial activity against the negative bacteria Aeromonas spp.