Zorunlu askerlik hizmetinin erkeklerin sosyal sermaye üzerindeki etkisinin incelenmesi
Künye
Demirkan, Ahmet. Zorunlu askerlik hizmetinin erkeklerin sosyal sermaye üzerindeki etkisinin incelenmesi.Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019.Özet
Bu çalışmanın amacı Türkiye’de zorunlu askerlik hizmetinin erkeklerin sosyal sermaye üzerindeki etkilerinin araştırılmasıdır. Sosyal sermaye kavramı özellikle son zamanlarda sosyal bilimcilerin üzerinde fazlaca durdukları popüler bir kavram olmuştur. En genel anlamı ile insanlar arasındaki ilişkiler ağının niteliğine ve niceliğine vurgu yapar. İnsan sosyal bir varlık olarak diğer insanlarla iletişim kurar ve karşılıklı etkileşim içinde oldukları ağlar kurarlar, böylece hayatını kolaylaştırma ve devam ettirme adına bu ağların içerisinde var olurlar. Zorunlu askerlik hizmetini yerine getirme adına TSK bünyesine katılan bireyler, o zamana kadar yaşadıkları sosyal çevreden uzaklaşırlar ve hiç tanımadıkları bir ortama dahil olurlar. Bu ortamda Türkiye'nin dört bir köşesinden gelmiş, etnik grupları farklı, eğitim ve meslek durumları farklı, inançları farklı kişilerle aynı ortamı paylaşmak zorunda kalırlar. Bu süreçte askerler arasında karşılıklı etkileşimler olmakta ve yeni bir sosyal çevre oluşmaktadır. Bu çalışmanın amacıda askerlik ortamında oluşan bu sosyal sermayenin, askerlik hizmeti bittikten sonra devam edip etmediği, devam ediyor ise de geçen yıllara göre ve askerlik hizmeti sırasında gazi veya muharip gazi olup olmadıklarına göre bir değişkenlik gösterip göstermediğini ortaya koymaktır. Araştırmada askerlik görevini tamamlamış altmış kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda sosyal bütünleşmenin sağlanması ve yeni sosyal ağların oluşmasında da askerliğin önemli fonksiyonu olduğu anlaşılmıştır. Askerlik bütün gençleri, koğuşta, yemekhanede, eğitimde, mevzide, nöbette ve bazen de çatışmada biraraya getirmesi, onların birbirini tanımasına, ön yargılarını kısmen veya tamamen aşmasını sağlamakta ve uzun süren arkadaşlıkların kurulmasının temelini atmaktadır. Bu anlamda katılımcılardan pek çoğunun da asker arkadaşları ile iletişimlerini koparmadıkları, yüz yüze, telefonla ve ya sosyal medya üzerinden görüştükleri anlaşılmıştır. Sosyal sermaye açısından arkadaşlar arasında oluşan bu sosyal iletişim ağının kıymetli olduğu değerlendirilmiştir. The aim of this study was to investigate the effects on the social capital of men of the compulsory military service in Turkey. The concept of social capital has become a popular concept, especially in recent times, that social scientists have been putting a lot of emphasis on. In its most general meaning, it emphasizes the quality and quantity of the network of relationships between people. As a social being, human beings communicate with other people and establish networks in which they interact with each other so that they exist within these networks to make life easier and to continue. Individuals participating in the Turkish Armed Forces (TSK) in order to fulfill their compulsory military service shall move away from the social environment in which they have lived until then and become part of an environment that they do not know at all.Individuals have come from the four corners of Turkey in this environment, different ethnic groups, different educational and occupational status, beliefs, they are forced to share the same environment with different people.In this process, there is mutual interaction between the soldiers and a new social environment is formed.The purpose of this study is to determine whether the social capital formed in the military service continues after the military service has been completed, and whether it shows a variation according to the years of military service and whether they are veterans or not.As a result of interviews with sixty people who completed their military service, it was understood that social integration was an important function of military service in the formation of new social networks.The fact that the military brings all young people together in the dormitory, in the dining hall, in education, in the posture, on the watch and sometimes in the conflict enables them to get to know each other, to partially or completely overcome their prejudices, and to lay the foundations for the establishment of long-term friendships.In this sense, it was understood that many of the participants did not break their communication with their fellow colleagues and were interviewed face to face, by phone or through social media. This social communication network formed among friends in terms of social capital is considered to be valuable.