Koyunlarda gebelik toksemisinde paraoksonaz, haptoglobin, serum amiloid A, tümör nekroz faktör ve asetilkolinesteraz düzeyleri
Künye
Narin, Kamber. Koyunlarda gebelik toksemisinde paraoksonaz, haptoglobin, serum amiloid A, tümör nekroz faktör ve asetilkolinesteraz düzeyleri. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022.Özet
Gebelik toksemisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koyunlarda ciddi ekonomik kayıplara neden olan bir hastalıktır. Kolinesteraz asetilkolinesteraz ve psödokolinesteraz olmak üzere ikiye ayrılır. Asetilkolinesteraz karaciğerde de üretilir ve karaciğer dejenerasyonlarında kandaki seviyesi azalır (12). İnsanlarda karaciğer hastalıklarında serum psödokolinesteraz aktivitesinin azalmış olduğu ve iyileşme sürecinde karaciğer enzimlerinin azalırken ters orantılı olarak psödokolinesterazın arttığı, düşük psödokolinesteraz seviyelerinin nedeninin de karaciğer fonksiyonlarının azalması ile ilişkili olduğu belirtilmiştir (1, 9). Yapılan bir çalışmada asetilkolinesteraz düzeyinin klinik ketozisli ineklerde kontrol grubuna göre önemli derecede düşük olduğunu tespit edilmiştir (10, 11). Karaciğerin işlevselliği ve parametrelerin kritik eşik değerleri ile ilgili yaptıkları çalışmada, kolinesteraz değerini ketozisli ineklerde kontrol grubuna göre düşük bulmuşlar ve yaptıkları çalışma sonucunda kolinesterazın karaciğer fonksiyonlarını denetleme ve ketozis riskinin tahmininde faydalı olduğu kanaatine varmışlardır (11, 13). Serum paraoksonaz enzimi memelilerde HDL, kolesterol ile ilişkili olan birçok zararlı, oksidize edici kimyasallardan koruyan bir enzim olup ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde çevresel hasarlar ve toksik kimyasallara karşı koruyucu özellik göstermektedir (7). Paraoksonaz HDL'ye bağlı olarak bulunan, organofosfat ajanlar ve sinir gazlarını hidroliz ederek LDL'nin oksidasyonu ile lipit peroksitlerin oluşumuna ve bakteri endotoksinlerine karşı koruyucu etkisi olan önemli bir karaciğer enzimidir (7). Serum amiloid A yangı sırasında yoğun olarak karaciğer tarafından sentezlenir ve kolesterolün hepatositlere taşınmasında rol oynar. Yapılan çalışmalarda SAA'nın ketosisde, 3 günden fazla süren açlık durumlarında arttığı bildirilmiştir (4,5). Haptoglobin retikuloendotelyal sistem hücreleri tarafından karaciğere taşınıp kuppfer yıldız hücreleri tarafından metabolize edilmesinde ve lipid metabolizmasının regülasyonunda görev yapmaktadır (8). Yapılan çalışmalarda Haptoglobin'in SAA ile birlikte değerlendirildiği durumlarda akut ve kronik yangıların ayırıcı tanısının yapılmasında, viral ve bakteriyel hastalıkların ayrımında, karaciğer yağlanmasında, ketoziste arttığı ve bu nedenle hepatik lipidozis için indikatör olabileceği bildirilmektedir (2, 8). Tümör nekroz faktör- α, interleukin-1, interleukin-6 gibi yangı mediatörleri, kuru madde tüketiminin daha da azalmasına yol açar. Gebeliğin son üç haftalık döneminde, fötüs ve plasentanın besin ihtiyacı en yüksek düzeye ulaşır. Aynı dönemde, rasyonun içeriğine bağlı olarak kuru madde tüketimi kuru dönemin başlangıcına göre % 10 – 30 arasında azalabilir. Bu düşüşün nedeni fötüsün büyümesi sonucu rumen kapasitesinin azalması ve plasentadan salınan interleukin-8 ve interleukin-1ß gibi yangısal mediatörlerdir. Bu interlökinler, direkt olarak karaciğerde tümör nekroz faktör α, serum amiloid A1 ve haptoglobin salınımını artırarak iştahı düzenleyen nörofizyolojik mekanizmaları olumsuz etkilemektedirler (3, 6). Pregnancy toxemia is a disease that causes serious economic losses in sheep in our country as well as all over the world. Cholinesterase is divided into acetylcholinesterase and pseudocholinesterase. Acetylcholinesterase is also produced in the liver and its level in the blood decreases in liver degeneration (12). It has been reported that serum pseudocholinesterase activity is decreased in liver diseases in humans, while liver enzymes decrease in the recovery process, pseudocholinesterase increases inversely, and low pseudocholinesterase levels are related to the decrease in liver functions (1, 9). A study found that acetylcholinesterase level was significantly lower in cows with clinical ketosis compared to the control group (10, 11). In their study on the functionality of the liver and critical threshold values of the parameters, they found the cholinesterase value lower in cows with ketosis compared to the control group, and as a result of their study, they concluded that cholinesterase is beneficial in controlling liver functions and predicting the risk of ketosis (11, 13). Serum paraoxonase enzyme is an enzyme that protects HDL from many harmful, oxidizing chemicals associated with cholesterol in mammals, and also shows protective properties against environmental damage and toxic chemicals thanks to its antioxidant properties (7). Paraoxonase is an important liver enzyme that is found due to HDL and has a protective effect against the formation of lipid peroxides and bacterial endotoxins by the oxidation of LDL by hydrolyzing organophosphate agents and nerve gases (7).Serum amyloid A is intensely synthesized by the liver during inflammation and plays a role in the transport of cholesterol to hepatocytes. Studies have reported that SAA increases in ketosis, in cases of hunger for more than 3 days (4,5). Haptoglobin is transported to the liver by the reticuloendothelial system cells and metabolized by the kuppfer stellate cells and plays a role in the regulation of lipid metabolism (8). Studies have reported that Haptoglobin increases in differential diagnosis of acute and chronic inflammations, differentiation of viral and bacterial diseases, fatty liver, ketosis in cases where it is evaluated together with SAA and therefore it can be an indicator for hepatic lipidosis (2, 8). Inflammatory mediators such as tumor necrosis factor-α, interleukin-1, and interleukin-6 lead to further reduction of dry matter consumption. In the last three weeks of pregnancy, the nutritional requirement of the fetus and placenta reaches the highest level. In the same period, depending on the content of the ration, dry matter consumption may decrease by 10 - 30% compared to the beginning of the dry period. The reason for this decrease is the decrease in rumen capacity due to the growth of the fetus and inflammatory mediators such as interleukin-8 and interleukin-1ß released from the placenta. These interleukins directly affect the neurophysiological mechanisms that regulate appetite by increasing the release of tumor necrosis factor α, serum amyloid A1 and haptoglobin in the liver (3, 6).